Dini Tarikat ve Cemaatlerin Olumsuz İz Düşümleri Prof. Dr. Mehmet Saffet SARIKAYA Türkiye‟deki dinî tarikat ve cemaatlerin bu teşekkülden çok farklı bir din anlayışına sahip oldukları açıkça görülmektedir. Onlar, genellikle dış dünyadaki gelişmelere kapılarını kapatan, içe kapanık, kendi doğrularıyla yaşayan, en basit eleştirilere bile tepki gösteren topluluklardır. Bu yapılarıyla Kur‟ân‟da belirtilen “atalarının dinine tabi olanlar”47 tavsifine uymaktadırlar. Çünkü onlar, önceki asırlarda yaşamış ulemanın görüşlerini aynen benimseyerek ve onları adeta tabulaştırıp, dokunulmaz kılarak, dinle ilgili yeni çözüm arayışlarını “Siz onlardan daha mı iyi biliyorsunuz? Filanca alim şöyle diyor” gibi söylerle reddetmekte,…
DEVAMINI OKUKategori: KELAM
Mâtürîdî’nin Hayatı, Eserleri Ve Kelam İlmi’ndeki Yeri
Mâtürîdî’nin Hayatı, Eserleri Ve Kelam İlmi’ndeki Yeri PROF. DR. RECEP ÖNAL Mâtürîdî, tarihte çeşitli din, inanç, ideoloji, kültür ve medeniyetlere beşik vazifesi gören Maveraünnehir bölgesinde yaşamıştır. Onun yaşadığı dönem, İslâm dünyasında pek çok gelişme ve değişimlerin yaşandığı, değişik dinî, itikadî, felsefî, siyasî akımların peş peşe türediği, diğer din ve kültür mensuplarıyla ilişkilerin yoğunlaştığı, İslâm’ın temel esaslarına içeriden ve dışarıdan meydan okumaların arttığı bir dönemdir. Böyle bir dönemde yetişen Mâtürîdî, eserlerinde İslam inancına karşı çıkan inkârcı dinî ve felsefî akımların görüş ve iddialarını inceleyerek rasyonel bir tutumla çürütmeye çalışmıştır. Ayrıca, İslam’a…
DEVAMINI OKUTürki Kavimlerin Din Anlayışının Kurucu Unsurları : HANEFİLİK VE MATURİDİLİK
Türki Kavimlerin Din Anlayışının Kurucu Unsurları : HANEFİLİK VE MATURİDİLİK Prof. Dr. Sönmez KUTLU Türklerin din anlayışının kurucu unsuru Hanefilik-Maturidilik ve Yesevilik onların kurucu unsuru ise akıl ve özgürlüktür. Ebu Hanife’nin akıl taraftarlığı ve imanda eşitlik fikri. Türklerin İslam’a girmesini kolaylaştırmıştır. Ayrıca Müslümanlar arasında ayrımcılığın kaldırılmasına belli düzeyde katkıda bulunmuştur. Ebu Hanife’nin fıkhî görüşleri Türklerin günlük hayatlarını ve ibadetlerini düzenleme konusunda yol gösterici olmuştur. İmam Maturidi, Türklerin İslam anlayışının itikadi cephesini sağlam temeller üzerine kurmakla onlara asırlarca sürecek güçlü devletler kurmalarının fikri ve felsefi zeminini hazırlamıştır. Ahmet Yesevi de, bu…
DEVAMINI OKUMaturidi’nin Düşünce Sistemine Genel Bir Bakış
Maturidi’nin Düşünce Sistemine Genel Bir Bakış Prof. Dr. Hanifi ÖZCAN Her şeyden önce bilinmesi gerekir ki, Türk din bilgini Ebû Mansûr el-Mâturîdî (333/944)’nin üşünce sisteminin amacı, akla ve sağduyuya aykırı olmayan, evrensel bir din anlayışı oluşturmak ve geliştirmektir. Öyle görünüyor ki, bu amacın gerçekleştirilmesiyle elde edilmek istenilen sonuç ise, “kültürüne ve geleneğine bağlı Müslüman olma”yı sağlamaktır. Baştan sona Te’vîlâtü’l-Kur’ân dikkate alındığında, pekâlâ görülebilir ki, âdeta, o, kendi tarihinden, örf ve âdetlerinden kopmadan bir dinin nasıl benimsenip özümsenebileceğini göstermeye çalışmıştır. İşte, bu amaçla o, sisteminde İmâm-ı A’zam Ebû Hanîfe (150/767)’nin -ihtilaf…
DEVAMINI OKUAbû Mansûr Al-Mâturîdî – Muhammed b. Tavît et-TANCÎ
Abû Mansûr Al-Mâturîdî Prof. Dr. Muhammed b. Tavît et-TANCÎ Umumiyetle Abû Mansur al-Mâturîdî’nin adı bahis konusu edildiği zaman Ehl-i Sünnet kelâm ilmi ile, Ehl-i Sünnet’in kelâm ilmindeki aklî tefekkürünü temsil eden ve doğu bölgelerinin daha ziyade Orta Asya sahasına hakim bulunan[1] büyük bir teolojik mektepten bahsedilir. Maturîdî müslümanlar arasındaki mevkiinin büyüklüğüne, İslâm akidesinde bırakmış olduğu ve bu güne kadar kuvvetini kaybetmemiş olan tesirlerine, İslâm’ın orijinal tefekkür örneklerinden birini temsil edip günümüze kadar intikal etmiş eserlerine rağmen, İslâm âleminin orta bölgelerine hâkim kelâm mektebinin müessisi muasır meslektaşı Abûl-Hasan al-Aş‘arî (ö. 324…
DEVAMINI OKUİmam Matüridi’nin Düşünce Sistemi
Temel Kavramlarla İmam Mâtürîdî’nin Düşünce Sistemi Prof. Dr. Hülya ALPER Ehl-i Sünnet kelâm ilminin önde gelen kurucu şahsiyetlerinden biri olup mensuplan tarafından imâmü’l-hüdâ, âlemü’l-hüdâ, imâmü’l-mütekellimîn, musahhihu akaidi’l-müslimîn, reîsü ehli’s- sünne gibi niteliklerle anılan[1] [2] İmâm Mâtüridî, çok yönlü bir âlim sıfatıyla, temel İslâm ilimlerinin pek çok konusu hakkında kendi düşünce sistemi uyarınca belirli fikirler ortaya koymuştur. Onun eserlerinin çoğu elimizde bulunmadığı için bazı mevzulardaki görüşlerini bilme imkânımız olmasa da Kitâbü’t-Tevhîd’i yanında Kur’ân tefsirinin de bugüne ulaşması dolayısıyla, düşünce dünyasının mahsulleri hakkında zengin verilere sahibiz. Şüphesiz onun görüşlerini veren her bir…
DEVAMINI OKUMâtürîdî’de Bireysel Ahlaki Otonomi
Mâtürîdî’de Bireysel Ahlaki Otonomi Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN Dışarıdan bir baskı gelmeden, insanın doğası/fıtratı gereği ahlakî davranmaya kodlandığını kabul etmek, insanın otonom bir varlık olduğu anlamına gelmektedir. Otonomi, insana dışarıdan yönelen otoritelerin reddini içerir. „İyi olanı kabul, kötü olanı red’ (emri bi’l- ma’ruf ve nehyi ani’l-münker) insan doğasının otonomluğunun getirdiği doğal bir sonuçtur. Peygamberlere muhatap olmasa bile, insan bu doğasıyla iyiyi-kötüyü, doğruyu-yanlışı, güzeli- çirkini keşfetme potansiyelinde yaratılmıştır. Nisa Suresi’nin 83. ayeti insan doğasının ona zorunlu olarak keşfettirdiği bu hakikatlere dikkatimizi çekmektedir: “Allah’ın size fazlı ve rahmeti olmasaydı, az bir…
DEVAMINI OKUMatüridi’de Din, Siyaset Kültürü ve Yönetim Erki (Mülk/Devlet)
Matüridi’de Din, Siyaset Kültürü ve Yönetim Erki (Mülk/Devlet) Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN Mâtürîdî’de din ve devlet/mülk arasında ilişkiyi ve buna zemin oluşturan siyaset kültürünü şu hususlar üzerinden takip etmek mümkündür: Mâtürîdî, devleti yönetenler/mülki idare yetkisini kullananlar ile, dinî yetkiyi kullanan nebiler arasında ayrım yapar. Kur’an, kurumsal anlamda doğrudan yönetimi tanımlayan alana ‘mülk’ adını vermektedir. Kral peygamberler olarak bilinen Süleyman ve Davud’a hem peygamberliğin hem de mülkün (devletin) verildiğini söyleyen âyetleri burada hatırlamakta yarar var. Bir kişinin Peygamber olarak seçilmesini sağlayan kriterlerle, devlet başkam olarak seçilmesini sağlayan kriterlerin aynı olmadığı…
DEVAMINI OKUPeygamber Sonrası Hayata İntibak ve İslâm Toplumunda Yaşanan Süreç
Peygamber Sonrası Hayata İntibak ve İslâm Toplumunda Yaşanan Süreç Prof. Dr. İsrafil BALCI ÖZET Bu makalede Hz. Muhammed’in vefatı sonrası ortaya çıkan sorunlardan hilafet ve irtidat konusu ele alınarak bu iki meseleyle ilgili İslâm toplu- munun peygamber sonrası yaşama intibakı sırasında geçirdiği süreç in- celenmiştir. Bu çerçevede hilafet meselesinde daha çok kabileler arası dengeler ve Cahiliye döneminin kalıntısı olan kabile asabiyeti gibi unsurların etkili olduğu görülürken, irtidat olayında dini kaygıların yanı sıra daha çok ekonomik merkezli hesapların ve yorum farklılıklarının etkili olduğu görülmektedir. Sonuçta biraz sıkıntılı ve çalkantılı da olsa…
DEVAMINI OKUMatüridî’nin Düşünce Sisteminin Önemi
Matüridî’nin Düşünce Sisteminin Önemi Prof. Dr.Hanifi Özcan Mâtüridî’nin topyekûn düşüncesini bir “sistem” olarak ele almak, ya da onu bir sistem olarak görmek demek; onun din alanındaki çeşitli görüşlerinin, belli bir amacı gerçekleştirmek üzere birbiriyle uyumlu ve birbirine bağlı bir örgüve buna dayanan dînî bir öğreti oluşturduğunu ileri sürmek demektir. Bu öğretinin temelinde birbirine sıkı sıkıya bağlı bir ilkeler bütünü yer almaktadır. Bu bütünü oluşturan başlıca unsurlar “akıl”, “vahiy”, “sünnet”, “örfve âdetler”dir. Bir başka deyişle, onlar, bir bakıma, bu sistemin temel öğeleri ve onun zorunlu bileşenleridir. Mâtüridî’nin düşünce sisteminde bu bileşenler…
DEVAMINI OKU“İmamlar/Halifeler Kureyş’tendir” İddiasının Kritiği
“İmamlar/Halifeler Kureyş’tendir” İddiasının Kritiği Prof. Dr. İsrafil BALCI Bu makale, Sakîfe’deki başkanlık müzakereleri sırasında Ebû Bekir tarafından söylendiği iddia edilen “İmamlar Kureyş’tendir” sözünün Hz. Peygamber tarafından söylenip söylenmediğini ele almaktadır. Sünnî gelenekte başkanın/idarecinin Kureyş’ten olması gerektiği iddiası, Şia’nın İmamet doktrinine alternatif olarak üretilip Emevîler döneminde hadîs formuna sokulmuş ve kaynaklara girmiştir. Şiî gelenek idareciliği İmâmet olarak niteleyip bunun Ehl-i Beyt’e ait bir hak olduğunu iddia ederken, Emevîler döneminde Ehl-i Beyt yerine Kureyşîlik kavramı kullanılmış, Abbâsîler döneminde ise imâmet yerine hilafet tanımlaması kullanılarak, yöneticinin/halifenin Kureyş’ten olması gerektiği iddiası temellendirilmiştir. Halifelik makamı…
DEVAMINI OKUDeist Eleştirilere Karşı İmam Maturidi’nin Nübüvvet Savunusu
Deist Eleştirilere Karşı İmam Maturidi’nin Nübüvvet Savunusu Prof. Dr. İbrahim Arslan Maturidî, ne dini akla indirgeyen Berahime’nin deist tutumuna ne de dini salt vahye indirgeyen selefî anlayışa katılmıştır. O, Mu’tezile kelamının ayırt edici özelliği olan akıl ile vahyin birbirini tamamlayan bütünlüğüne yaklaşan bir perspektif kullanmış; ‘aklın kendine yettiği’ ve ‘nübüvvetin akıl ile çeliştiği’ yönündeki Berahime çevresinin iddialarını ise indirgemelerle ve insan gerçekliğiyle örtüşmediği için eleştirmiştir. Sonuç olarak o, nübüvveti, aklın delalet alanı içerisinde bir insanın ve ait olduğu toplumun hayata tutunmasının ‘değer’ otoritesi olarak; insanın yeterlilikleri ile gereksinimleri arasında yaşamın…
DEVAMINI OKUKELAM
MATURİDİ’NİN MUTEZİLE ELEŞTİRİSİ MATURİDİ’NİN KELAM SİSTEMİNDE EHLİ KİTAP ANLAYIŞI MATURİDİ’DE ALLAH-ALEM İLİŞKİSİ EBU HANİFE’NİN KADER İNSAN FİİLLERİ ve BÜYÜK GÜNAH HAKKINDA GÖRÜŞLERİ SEYYİD BEYİN KELAMİ GÖRÜŞLERİ ve HİLAFET HAKKINDA DÜŞÜNCELERİ CESSAS’IN NESİH ANLAYIŞI
DEVAMINI OKUKitabüt Tevhid-Arapça
Maturidinin Günümüze Ulaşmış Temel Eserlerinden Biri Türkçeye Tercüme Edilmiştir. Kitabüt Tevhid from maturidiyesevi
DEVAMINI OKU